YÖNETİM BEKLENTİSİ

Kabul etmek gerekir ki günümüz bilgi çağı. Yaşamak, kazanmak ve ayakta kalmak için bizlere gerekli olan bilgi stoku durmadan değişiyor. Bu nedenle, durmadan öğrenmek, öğrenilen bilgiyi analiz ederek problemlere yenilikçi çözümler bulmak gerekiyor.

Son dönemlerde herkesin dikkati, Kurumlarda ,İşletmelerde ve hatta iş dünyasında çok tekrarlanan ve övgüyle bahsedilen konularda toplandı. Kavramların, hatta konu başlıklarının kurumsal işletmelerde ayrı ayrı birer süreç halini alması ve hemen eyleme geçilmesi ile her birinin bir yönetim şekline dönüşmesi aynı anda oldu. Bu ögelerin her biri başlı başına derinliği giderek artan bilimsel ve sanatsal yönetim fonksiyonları oldu. Bunların sıralamasıyla ortaya çıkan yönetsel tabloya baktığımızda;

“Değişim(-in) Yönetimi”
“Kalite Yönetimi”
“Maliyet Yönetimi“
“Pazarlama Yönetimi ”
“Satış Yönetimi ”
“Müşteri Yönetimi “
“Proje Yönetimi ”
“Bilgi Yönetimi “
“Risk Yönetimi “
“Süreç, Proses Yönetimi ”
“Performans Yönetimi ”
“Kariyer Yönetimi ”
“Ücret Yönetimi ”
“Stok Yönetimi ”
“......... Yönetimi “ ve bunun gibi ihtiyaca göre devam ederek çoğalabilir.

Önceleri birer kavram gibi olan bu konular her türlü oluşumlara yerleşti.Kurumsal İşletmelerin faaliyette bulundukları sektörlere ve Pazar geliştirmelerine uygun olarak alt yapıları bu süreçlerle kuvvetlenmektedir.Şirket yöneticileri ve hatta çoğu çalışanlar bu kavramlar ile tanışıp, onlarla, önce sevmeye giderek dostluklarını artırmaya ve benimsemeye başladılar. Eğitim - Danışman şirketleri, bilhassa bu konularda ki öğretim üyelerimiz bilimsel hizmet için öncülük yapmakta ve eğitimler vermektedirler. Ayrıca yaygınlaştırılması için etken rolllerini üstlenmektedirler.

Dikkatleriniz bir noktaya toplamak istiyorum. Bunları alt alta yazdığımızda görünen tabloda, bu yönetim sistemlerinin kelimelerindeki iki ögeyi vurgulamak ve benimsetmek istiyorum.

Birincisi konunun, KENDİSİ dir.Öğrenilmesi gereken bilim dallarıdır. diğeride bunun YÖNETİMİ, yani ; Öğrenilen konuların nasıl yönetileceği,idare şeklidir. Demekki her eylemde, her iş süreçlerinde önce o işin bilimselliği ve sonrada onun ne şekilde uygulanacağı yani yönetim bilimi gerekmektedir.

Sevgili peygamberimizin “İlim Çinde bile olsa alınız” Hadis-i Şerifi ile o gün çok uzak coğrafyada ve meşakkatli olmasında bile İlmin önemini buyurmuşlardır. Atalarımız devlet büyüklerinin “Hiçbir işe onu öğrenmeden başlama” ve “işlerinde alimlere(ilim adamlarına) danış” sözleri de bilimselliğin önemini kuvvetlendirmiştir.(Osman Gazinin oğlu Orhan Gaziye yazdığı vasiyetnameden alınmıştır.

Bu yönetim ve yönetim sistemleri günümüzdeki kuruluşların vazgeçilmez birer bilimsel kaynaklarıdırlar. Değişim yönetimi bugün Klasik yöneticiliğin de önemini kaybettirdi. Yönetmek, insanları idare etmek, güdülemek gibi sitemler kullanılmamaktadır. Artık bilgi çağında yönetmek yerine yönlendirmek, yöneticiler için yeni kimliklerini oluşturmuştur..

Yönlendirmek için yöneticilerin;

Başarılı olmanın anahtarını da bu bağlamda düşünmelidir. Yaşanan gelişmeler ile şirketlerin işletme biçimlerini tamamen değiştirdi. Dikkat edildiğinde bu değişim, yönetim aşamalarında rol alan liderlerin görevlerini de büyük ölçüde farklılaştırdı.

Dün “Her şeyi amirim, yöneticim bilir, ne derse biz onu yaparız” görüntüsü yani direktiflerle, kişisel yönetimler; Bu gün terk edilmekte ve değişime uğramaktadır. Hatta uğramıştır.Bireysel yönetimlerin bileşkeleri kullanılmaktadır.

Yukarıda bahsedilen yönetim sistemleri ; İşletmelerde yatay organizasyonlarla merkezi yönetim şeklinde değil, yerinden yönetim şeklinde artık tabana kadar yayıldı. Öyle bir yayıldıki bu yönetimler, kişilere verilen iş rolleri icabı onların ilgi alanlarına giriyorsa o kişiler(Görevliler) tarafından da bilinmesi gerekmektedir. Her roldeki İş Yönetimi; öncelikle o rol sahibine ait olmalıdır. Dolayısıyle iş yönetimi , karar süreçleri, verimlilik ölçütleri tabana kadar indirgenmiştir.

Yönetimlerde yöneticilerin / liderlerin klasik rolleri de değişti. Bu gün yöneticilerin kendisi değil, başarılı takımların sözü ediliyor.

Çağdaş iş dünyasında çok yönlülük, bir yada bir kaç kişinin çabasının çok daha fazlasını gerektiriyor. Takım Başarıları, Takım içersindeki kişilerin bireysel yönetim sistemlerindeki ilgilerine göre bilimsel sorumluluk anlayışlarını geliştirmelerine bağlıdır.

Takımlardaki bireyler; takım süreçlerini eyleme dönüştürürken bilgi birikimliği, bilgi üretkenliği ve proje üretkenliği içersinde olmalılar ki sürekli gelişimler ortaya çıksın.

İster yalnız, ister takım bireyleri süreç eylemlerinde her peryotta düşünce aktivitesini yaşamalıdırlar. Pozitif enerji yükünü artırmalıdırlar. Yönetim anlayışında aktivite, bilimsellikte ve değişimde başlar. Yönetiminin zincirleri çalışanlar ile tamamlanmaktadır.Her çalışan kendini yenilemelidir.

Yeni yönetimde

Şirkette çeşitli alanlarda atılan adımları temel stratejiyle bağdaştırarak küresel veya ulusal avantajlar sağlamak üst yönetimin elindedir.

Üst yönetimin şirketin STRATEJİSİ ile KAPASİTESİNİ örtüştürmelidir. Başarının önünde oluşabilecek engellerin kaldırılması için misyonlar üstlenmelidir.

Verimlilikleri artırmak için çapraz fonksiyonlu takım çalışmalarına geçerek, ilerleme kayt edebilirler ve reenginering programı başlatabilirler. Görülecek ki başarı kendiliğinden gelecektir.

Şirket içersinde yeni yöneticiler yetiştirilmelidir. Yerleşiklik ve Rotasyon çok iyi planlanmalı ve programlanmalıdır. Bu konuda üst yönetim uzun vadede etkinlik içersinde bulunmalıdır.

Sonuç olarak

O zaman sürekli gelişmeye hazırsınız yeni projeler düşünürsünüz ve hayata geçirirsiniz.


İlhan TANRIYAR / Proje ve Yönetim Danışmanı
www.ilhantanriyar.com