BÜYÜME’DE NASIL BİR STRATEJİ

“Büyüme, süreklilik isteyen bir gelişimdir. Sonu yoktur. İnsan kaynağını, kadrosunu buna uygun duruma getirmeyen, Ar-Ge’ si olmayan, yeniliklere karşı eğitilmemiş, hazır olmayan kadrolarla büyüme planlamada kalır. İç direnç ile zorlamalar başlar.”

Her yöneticinin hayali ve hedefinde büyüme vardır. Büyümek ve karlılığı artırmak her şirketin en önemli konuların başında gelmektedir. Büyüme, önce düşüncede başlar. Daha sonra atılacak adımlarda, bu uğurdaki yolculukta kendini göstermeye başlar. Ancak kurumsallığını tamamlamamış şirketlerde büyümeyi tutundurmak ve büyüme adımlarına ayak uydurmak zordur. Hatta imkânsız gibidir. Büyümenin sonu yoktur. Süreklilik ister. Her çalışanında şirketin büyümesi, gelişmesi kişisel kariyeri açısından beklentisidir. Büyümeye organizasyonların içersindeki her üniteyi ve hatta her elemanı dahil etmeli, dışarıda bırakmamalıdırlar. Büyüme stratejisini ihtiyaç derecesine göre şirket yönetimi kendisi ortaya koymalıdır. Büyüme; her işletmenin durumuna veya ölçeğine göre farklılık gösterebilir. Büyümeler stratejik olarak ele alınmalıdır. Öncelikle Stratejik ilkeler tespit edilmeli. Çok iyi bir planlama sürecinde geçirilmelidir. Büyümeyi gerektiren ve destekleyen alt yapılar şirket hedeflerinin içersine serpiştirilmeli, bir bütün olarak değerlendirilmeli ve planlaması yapılmalıdır.

Büyüme için kurulacak sistemler, teknoloji, yenilikler, pazar payının ve satışların artması, stratejik projeler ve yatırımlar, bilhassa hizmet sektöründe iyi bir insan kaynağı ile mümkün olur. Çünkü büyüme, süreklilik isteyen bir gelişimdir. Sonu yoktur.
İnsan kaynağını, kadrosunu buna uygun duruma getirmeyen, Ar-Ge’si olmayan, yeniliklere karşı eğitilmemiş, hazır olmayan kadrolarla büyüme planlamada kalır. İç direnç ile zorlamalar başlar.
Kadrolar ve performans yönetim sistemi büyüme ile uyumlu olmalı. Daha sonra bu işin altından nasıl kalkılacağı, nasıl başa çıkılacağı endişesi yaşamamalı. Büyümeyi yakalayabilmek için iş süreçlerinde, organizasyonel yapılarda ve hatta çalışanlarda yeni yaklaşımlar, değişimler gerekecektir.
İç çekişmeleri ve verimsizliği önleyecek veya yetki ve sorumlulukları yeniden düzenleyen yapılar oluşturulmalıdır. Bu nedenle organizasyonel yapılarını yalınlaştırıp karar süreçlerini hızlandırmalıdırlar.

Yönetimi uzmanlaşmış işletmeler, rakipleri ile arayı açmalı, her yönde farklılaşmalı ve gelişmelidir. Çünki pazarlar sürekli gelişiyor. Geriye düşmek istenmeyen bir haldir.

Büyüme stratejilerini planlarken adımları çok iyi tespit etmek gerekir. Marka veya ürün yelpazenizi mi genişleteceksiniz, büyüteceksiniz yoksa pazarınızı mı geliştireceksiniz. Hedef doğru seçilirse alt yapılar da doğru kurulur.“ En iyi büyüme en iyi yapıyor olduğunuz faaliyetle olur .” önceliğiniz olmalı.İşletmelerde büyüme için şu prensipleri dikkate almakta fayda vardır:

Sonuç olarak; Şirketinizin zayıf yönlerini güçlendirmeden, eksiklerinizi tamamlamadan sakın ola ki büyüme faaliyetine girişmeyin.
Hizmetiniz, ürününüz yani yapıyor olduğunuz işinizde özellikle olgunluk dönemlerinde satışlarınızda durgunluk başlar ve sıradan bir iş halini alır. Heyecanı kaybolabilir. Şirket yönetimi yeni bir ivme kazandıracak potansiyelde olmalı. Her yapılan iş büyüyebilir. Önemli olan organizasyonun bütünü içersinde büyümeyi oturtabilmektir. Her durumda riskleri minimize ederek büyümeyi yakalayabilmek ve süreklilik kazandırmak esas olmalıdır.


İlhan TANRIYAR / Proje ve Yönetim Danışmanı
www.ilhantanriyar.com