PANDEMİNİN PAZARLAMA STRATEJİSİNE ETKİSİ

“Mevcut krize rağmen pazarlama taktiklerini pandemi dönemine uygun biçimde yeniden oluşturarak ilerleyen şirketler için bu süreç daha olumlu geçebilir“

Ortalama iki yıldır süren ve halende devam eden Covid-19 salgını dünya çapında mali yıkıma neden olmuş ve pek çok markanın operasyonlarını sınırlandırmasına sebebiyet vermiştir. Pandemi süreci devam ederken her ölçekten işletme daha fazla kayıp yaşama endişesi taşıyor. Peki şirketler salgın sürecinde ayakta kalabilmek için nasıl bir pazarlama stratejisi izlemeli? Bilindiği gibi hemen her ülkede ciddi bir şekilde ekonomik kriz yaşanıyor.
Aralarında farklı sektörlerden dev firmaların da yer aldığı şirketler operasyonlarını sınırlamak zorunda kalırken, küçük işletmeler bu ekonomik çalkantıdan çok daha ciddi biçimde etkilendi. Ancak mevcut krize rağmen pazarlama taktiklerini pandemi dönemine uygun biçimde yeniden oluşturarak ilerleyen şirketler için süreç daha olumlu geçebilir. Bulunduğumuz yüzyıla damga vuran olaylardan en önemlisi Covid-19 pandemisinin etkisidir.
Müşterileri anlamak: Bu dönemde müşterilerinizin karşılaştığı zorlukları anlamak, başarılı bir pazarlama stratejisi oluşturmada anahtar rolü oynamaktadır. Dünyada ekonomik dengeleri alt üst eden böyle bir kriz, her şirketi farklı zorluklarla karşı karşıya bırakırken, faaliyet gösterdiğiniz ticaretinize has zorlukları tespit etmek başlıca göreviniz olmalıdır. Müşterilerinizin ve faaliyet gösterdiğiniz alanın sorunlarını belirlediğinizde, uygun bir çözüm oluşturulmasına da zemin hazırlamış olursunuz. Müşterilerinizin problemlerini tespit edebilmek aslında bir yandan da piyasada neler yaşandığını anlamanız için önemli bir güncelleme yapmanızı gerektirir. Elde ettiğiniz verilerle oluşturacağınız çözümler sizi rekabette bir adım daha öne çıkarırken, müşterileriniz için ideal seçim olarak konumunuzu güçlendirmenize fayda sağlayabilir.
Kaliteli içeriğe önem verin: Pandeminin müşterilerin alım gücünü etkilemeleri nedeniyle hem mevcut hem de potansiyel müşterilerinizin satın alımlarında daha seçici olma ihtimalinin yüksek olduğunu fark edebilirsiniz. Analistlere göre alım gücünü olumsuz yönde etkileyen salgın sürecinin kalıcı ekonomik bir etkisi olacak. Bu da tüketicilerin neyi satın alıp neyi satın almayacaklarına karar verirken çok daha dikkatli ve özenli olacakları anlamını taşıyor. Pandemi bittikten sonra bile kazanılan yeni alışkanlıkların uzun müddet uygulanacağı öngörülüyor. Bu dönemde dijital pazarlamayı ön plana çıkarmak, yeni bir fırsat olmakla birlikte zorluk da ihtiva eden önemli bir pazarlama stratejisidir.Gücünü müşterileriyle kurduğu sıkı ilişkilerden alan işletmeler, mevcut müşterileriyle ilişkisini kalıcı hale getirecek ve de markanızı yeni müşterilere ulaştıracak bilgilere ihtiyaç duyacak. Dolayısıyla kaliteli ve müşterilerin takdirini kazanmış veriler oluşturarak ya da destekleyerek işletmenizin konumunu yeniden belirleyebilirsiniz.
Stratejik hedeflerinizi yeniden gözden geçiriniz: Pandemi dijital dönüşüme ivme kazandırdı. Kısıtlamalar ve sosyal mesafe kurallarının etkisiyle kullanıcılar her zamankinden daha fazla çevrimiçi oluyor ve dijital marketlerde vakit geçiriyor. Dijital dönüşüm sürecini hızlandıran pandemi döneminde, örneğin normal şartlarda e-ticaret sitelerinden alışveriş yapmayan müşteriler dahi ihtiyaçlarını bu platformlardan sağlama alışkanlığı kazanıyor. Stratejinizi bir tür denetimden geçirmeniz ve hedeflediğiniz kanalların ne kadar etkili olduğunu görmeniz açısından da eşsiz bir fırsat sağlıyor. Hangi temas noktalarının, uygulamaların,verilerin, web sitelerinin ve sosyal medya platformlarının en iyi sonuçları verdiğini tam olarak belirleyebilir ve enerjinizi doğru kanala odaklayabilirsiniz.
Rakipleriniz neler yapıyor: Özellikle bu tarz krizlerde rakiplerinizin neler yaptığı, sizin nasıl bir yol almanız ve nelerden uzak durmanız gerektiği konusunda önemli işaretler gösterir. Bunu göz önünde bulundurduğunuzda rakiplerinizin mevcut uygulamalarını değil, değişim için neler yaptığını ve hangi önlemleri aldığını incelemeniz gerekiyor. Bu sayede sektörünüzdeki değişimi takip edebilir ve kendinize ait yeni uygulamalar geliştirebilirsiniz.
Uzaktan Çalışma: Bazı şirket yöneticileri için ekiplerini uzaktan yönetmek yeni bir deneyim olabilir. Doğru iletişim dili ve kanallarını kullanarak, teknolojiden yardım alarak ekiplerini idare edebilmeleri mümkün. Bunu yaparken, çalışanların evden çalışma imkânlarının iyileştirilmesi, teknolojik altyapının güvenli şekilde sağlanması, sistemlere ve verilere güvenli erişim hakkı, diğer tüm araç ve süreçler hakkında ilgili eğitimlerin verilmesi; verimli şekilde uzaktan çalışabilmenin anahtarıdır.
Maliyet Verimliliği: Pazarlama planlarının ve faaliyetlerin gözden geçirilip verimsiz harcamaların nereden kesilebileceği, azaltılabileceği ya da ertelenebileceği değerlendirmeli. Yerli ve yabancı birçok kuruluş da etkinlik düzenlemelerini dijitale uyarlayarak müşteri kazanma faaliyetlerini devam ettirmeye çalışıyor.
Kişisel Gelişim: Bu süreç aynı zamanda ekiplerin genel iş ve pazarlama becerilerini geliştirmek için bir fırsattır. İnternette herkese açık çok sayıda ücretsiz eğitim mevcut. Günümüzde bu gibi faaliyetler çok hızlı bir şekilde değişiyor.Bu dönemin ne zaman biteceğini ve sonrasında nasıl bir dünya şekilleneceğini henüz tam olarak bilinmiyor. Bu zor süreçte müşterileri dinlemeniz, kişilerarası ağlarınızı kurup geliştirmeniz gerekecektir.
Sonuç olarak: Durumun ciddiyeti göz önüne alındığında doğru yaklaşım nedir, müşterilere, bayilere, tedarikçilere, kendi alt şirketlerine ve ekiplerine olan sorumluluklar nelerdir gibi temel soruların yanı sıra; kâr etmek, müşteri odaklılık, toplumsal fayda, değer kazanmak gibi kavramlar da masanın üstünde uzunca tartışılacak konular arasında yer alıyor. Pandeminin hepimizi bir süre daha test edeceği; bizleri, kurumları ve iş modellerini dönüşmeye zorlayacağı apaçık ortada olduğu gözlenmektedir.


İlhan TANRIYAR / Proje ve Yönetim Danışmanı
www.ilhantanriyar.com