İŞLETME KAHRAMANLARI-2

“Organizasyonun işi müşterilere hizmet vermektir. Ama organizasyonun varlık sebebi kendi üyeleridir yani çalışanlarıdır. Kendi üyelerine önem verildiği takdirde içinde bulunduğu topluma hizmet edilebilir.”

İşletmelerin verimsizliğinde ve yeniden yapılanmada bir yöntem olan değişimler ve nitelikli elemanların alımları ile yapılacak organizasyonlar bilinen yönetim tekniklerindendir. Geçen sayımızda, değişik bir yöntem olan verimsiz ve tembelleşmiş olan elemanların nasıl birer kahraman hale getirmenin yollarından bahsetmiştik. Bu sayıda da devam ediyoruz. Ne kadar teknolojik ve modern organizasyonlar olsa da çalışanlar işletme yapısının temel taşlarıdır.Dolayısıyla çalışanları organizasyonun birer üyesi durumuna getirip kazandırma yollarında hüner sahibi olmak gerekir.Bunun için tek prensip işletmenin amaçlarını üyelere tam benimsetmek ve onlarla birlikte bu amaçlara ulaşılacak yolları süreçleri bulmak.Amaç dışında yapılan faaliyetler beyhude çabadır.Verimsizliği veya bıkkınlığı artıran etkenlerdir. Bilindiği gibi liderler için işletmelerde; Mali raporlar değerli bilgileri kapsar ve onlara bakarak ne olup bittiğini anlarsın. Ama bu bilgileri takım arkadaşlarınla paylaşman gerekir. Rakamların ötesine geçmeyi öğrenmelisiniz. İşin sadece bir bölümünü görmemelisiniz. Rakamlara bakarak bir işi yönetmek, top yerine, sayılara bakarak basketbol oynamaya benzer. Eğer başarılı olmak istiyorsan, temel konularla uğraşmalısın ve ilk temel konu, Amaçları giydirilmiş takımın kendisidir.
Müşteriler hemen takım üyelerinden sonra geliyor Organizasyonun işi, müşterilere hizmet vermektir; Ama organizasyonun varlıktaki sebebi kendi üyeleridir, çalışanlarıdır. Önce kendi üyelerine önem verildiği takdirde, içinde bulunduğu topluma da hizmet edilebilir.
Şirketin verimsizliğini mevcutla ortadan kaldırmak ve onları birer kahraman yapabilmek için bir örnek olarak şöyle bir yönetim tarzını deneyin. Verimsizliğe çözüme başlarken bir plan yaparak; “ Başta üst yönetim olmak üzere Bölüm müdürlerine ve bazı şirketlerin son işlem bölümü olan satış bölümüne, toplantı salonunda toplanmaları için haber gönderin. Yerlerine oturduklarında, ürünümüzün, hizmetimizin, işimizin müşterilerimize ne faydalar sağladığından bahsedin. Siz konuşurken müdürlerin azda olsa kendilerinden mutluluk duymaya başladığını hissedersiniz. Fakat bugüne kadar verimsizliklerinden dolayı büyük bir değişiklik yerine sadece gözleri biraz açılır. Onların dikkatini daha fazla çekeceğini göreceğinizden son sözlerinizi şöyle bitirin. “Bu şirketin ne yaptığını düşünüyorum. Ama önce sizlerin bu konudaki düşüncelerinizi duymak istiyorum. Düşünceleriniz lütfen üç noktada toplayın. Birincisi: Biz niye buradayız? İkincisi: Amaçlarımız neler? Üçüncüsü de: Bizi hangi değerler yönlendiriyor? Yarın sabah tekrar burada toplanacağız. Sizin fikirlerinizi öğrenmeyi sabırsızlıkla bekleyeceğim” diyerek toplantıyı bitirin. Belki biraz kıvranacaklar. Olsun siz bundan zevk almalısınız. Çünkü sizi kıvranırken onlar gevşek ve tembeldiler. Ertesi sabah bölüm müdürleri toplantı masasında yerlerini alırken sizde yerinize geçiniz. Onların gözlerine bakınız. Müdürlerinizin ilk sözler kısa ve kaçamak ifadeler ise olabildiğince sabırlı olun. Bazı gerçek his ve fikirlerin ortaya çıkması için çaba sarf etmenize karşı azda olsa toplantıya ilgi doğmuştur. Gerçek yüzlerini görmemeniz için belki bazıları toplantıya maskelerini takıp gelmiş olabilirler. Her şeye yeniden başlamak ve mevcutla büyük değişiklikler yapmak için, yeni amaçlar tespit konusunda arzuları, son derece az olabilir. Bölüm yöneticilerin kahramanlaşması için önemli roller vermeniz gerekecek. Onların size destek vermeden ve çok çalışmadan hiçbir şey yapamazsınız. Zor günler sizi bekliyor. O günden sonra hergün akşam üstü toplanacağımızı ve şu üç konuyu görüşeceğimizi söyleyin: Niçin buradayız, uzun ve kısa vadeli amaçlarımız neler, hangi değerlere sahip olmamız itibarımızı sağlar. Sizin lider olarak birkaç amacınız ile bazı değerleriniz bellidir lakin onları kabul ettirmek için ısrar edeceksiniz… Sonunda bölüm yöneticileri, liderinin tespit ettiği amaçlardan değil de; birlikte tespit edilen amaçlardan bahsedildiğini anladıklarında, daha da açılmaya başlarlar. Böylece şirketle kendilerini birlikte görmeye başlarlar. Kendilerinin de önemli olduğunu anlarlar.
Liderler bölüm yöneticilerine yaptıklar işin çok değerli olduğunu sürekli vurgulasınlar. Paylaşılan amaçlara ulaşmak için neler yapılacağına birlikte karar verilsin. Sürekli olarak önce AMAÇ sonra ona ULAŞILACAK çalışmalar, SÜREÇLER ortaya konsun, lüzumsuz ve amaçların dışındaki işler çalışanları yine eski tembelliğine döndürür. Bundan sonra uygulanacak her süreç kontrol altına alınarak amaca ulaşılacak. Her bölüm yöneticisinin amaca ulaşmada süreci tayin ve kontrol etme konusunda geniş bir hürriyeti vardır. İşin nasıl yapılacağını çalışanlarla birlikte karar vermelisiniz. Ama ondan sonra, elemanlar bir birinden bağımsız müteahhitler gibi çalışırlar. İşte bu yöntemin tarz ve yaklaşımı bu şekilde değerlendirilir... Eğer yönetici, bütün çalışanların işlerini yönetim kitaplarına göre yapmasını isterse ve dayatırsa, o organizasyon verimliliği artıracak kahramanları çıkarmaz. Çünkü, yönetimin istediği tarz, elemanların, çalışanların kendi tarzları olamaz. O zaman da istedikleri kadar iyi çalışamazlar.Ayrıca çalışanların tarzı, yönetiminkinden çok daha iyidir. İşlerin kendi istediği tarzda yapılması konusunda inat eden ve çalışanlarını sık sık azarlayarak kendilerine güvenlerini öldüren bir yönetici kadar hiç kimse, işletmedeki kahramanlığı kolay ve çabuk yok edemez.
Gerçekte onlar bir takımın resmi üyeleri değiller. Onlar eleman veya işçilerdir. Onlara emirleri, talimatları takip etmeleri, yapmaları emredilmiş. Bu nedenle, yaptıkları ilginç ve tatmin edici değil. Giderek tembelleşmişler. Çalışanlara, işin nasıl yapılacağı konusunda kendi fikirlerini söylemeleri için izin vermeye başladığın takdirde, güçlükleri kendileri göğüslüyor, değişiklikleri kendileri öneriyorlar. Çalışanlara yönetimin sorumluluğunu veya parçalarını yükledikten kısa zaman sonra, kendi işletmeni kendin tanımıyor haline gelebileceksin. Sanki işletmeyi çalışanlara teslim etmiş gibi olacaksın. Sadece bir farkla. Onları çalışanlar yerine “ takım üyeleri” diye adlandırarak ve benimseterek. Lider veya yönetici olarak senin işin; “ Onlara işlerinin çok değerli olduğunu anlatıp bunu anlamalarını sağlamak. Hangi amaca ulaşılacağına karar vermek. Takım üyelerinin aynı amacı paylaşmalarını sağlamak. Kaynakları sağlamak. Kural koyucuları kontrol etmek. İhtiyacın olan desteği, hem içeriden hem de dışarıdan sağlayabildiğine emin olmak. Gözlerini, gelecekte karşılaşılabilecek sorunlara çevirmek ve gerektiğinde yön değiştirmeye hazır olmak. Takım için insanlara, yapmaları gereken işi yapmalarına izin vermelisin. İşletmenin nereye varacağını, yani amacı tespit, senin işin. İşletmeyi oraya taşımak ise takım üyelerinin işi” …İşletmede kahramanları çıkarmaya sonraki sayımızda yine devam edeceğiz. Hoşça kalınız.


İlhan TANRIYAR / Proje ve Yönetim Danışmanı
www.ilhantanriyar.com