AR-GE KURUM KÜLTÜRÜNÜN BİR PARÇASIDIR

“Küresel ticarette sürdürülebilir rekabet avantajı yakalamak isteyen şirketler, Ar-Ge yatırımları ile inovatif katma değer zincirleri oluşturmaktalar.”

Ar-Ge, (Araştırma ve geliştirme ) şirketlerde lüks bir görev veya departman değildir. Eğer kurumsal bir işletme veya yeniliklere açık bir girişimci, yönetici iseniz Ar-Ge’siz gelişmenin, büyümenin olmayacağını bilmelisiniz..Ar-Ge, küresel ticarete yön vermede, teknolojik gelişmelerde şirketlerin alt yapılarındandır. Organizasyonel yapılarının olmazsa olmazlarındandır. Yatırım veya hedef bütçelerinizin önemli bir kalemidir. Teknolojiyi yakından takip edenler Ar-Ge’den uzak duramazlar. Bugün tüm dünyada sektörünün öncü isimleri olan şirketler, yatırımlarını Ar-Ge’ye kanalize ederek fark meydana getirmeye odaklanıyorlar. Bu yatırımlar ve oluşan katma değerler şirketlerin ticari rekabet gücünü belirliyor.

Şirketler her yıl cirolarının belli bölümünü Ar-Ge’ye ayırmakla, planladıkları hedeflerine, arzu ettikleri pazarlama gücüne ulaşmanın aynı oranda olduğu artık çok açık görülmektedir. Her şirketin Ar-Ge’si, pazarlama veya üretiminde kendine özgün projeler için organizasyonundaki en önemli unsurudur. Yıllık projeler üretmesi ve hayatiye geçirilmesi, uygulamada başarılar Ar-Ge’ye yapılan yatırımla ölçülür. Ayrıca, Ar-Ge merkezi ile çok paydaşlı ve çok disiplinli stratejik büyüme, İnsan kaynaklarını geliştirme ve yapıyor olduğu iş modeli ile uzman sayısını artırma gibi fonksiyonlarda icra edilmektedir. Yöneticiler, bakış açılarını sadece tek bir şahıs veya departman görevi olarak nitelemeyip, tüm kadronun düşünce yapılarının geliştirilmesinde kullanmalı ve sistematik yaklaşımlar sağlamalıdır. Global vizyona ve kurum kültürüne sahip olmanın temelinde teknolojiye, Pazar payına hakimiyet ve markada öncü olma yatmaktadır. Kurum kültürü Ar-Ge sayesinde kuvvet kazanır, değişime, yeniliğe açık olur ve sistemli bir şekilde gelişir. Bunun için de Ar-Ge, kurum kültürünün bir parçası olarak kabullenilmelidir.

Her şirketin proje üretme hakkı ve mecburiyeti vardır.Yapacağı işlerin ve arzu ettikleri hedeflerin gerçekleşmesi için öncesinde araştırma ve planlama yapılması gerçeği artık her kesimde kabullenilmiştir.Maliyetlerin azaltılması ve emeklerin heba olmaması için araştırma ve yapılan işin küresel rekabette geliştirilmesine ihtiyaç vardır.

Ar-Ge merkezi, Şirketlerin tüm bölümlerine veya varsa grup şirketlerine proje, iş geliştirme, teknolojik konularda liderlik ve yönlendirme yapan bir merkez konumunda yapılanmalıdır. Şirketin rekabet üstünlüğü ve kârlılığı için gerekli teknolojik çalışmalarını yürüten ve geliştiren yetkin insan kaynağı ile güçlendirilmelidir.

İktisat uzmanlarınca kabul gören bir gerçek, İnovasyon ve Ar-Ge arasında doğru bir orantının olmasıdır. Global ekonomiye yön veren ve aynı zamanda inovasyonda üst sıralarda yer alan şirketleri incelediğimizde, bu şirketlerin Ar-Ge yatırımlarında da zirvede olduğu görülmektedir.Reel Sektör verilerine göre; Ar-Ge alanında liderlik ve başarı oranı, Ülke bazında ABD’nin elindedir.2015 verilerine göre ABD, gayri safi milli hasılasının %3’ünü Ar-Ge ve inovasyona ayırıyor.Bu yüzdelik dilimin parasal karşılığı 500 milyar dolar civarındadır.Sırasıyla İsrail, İsveç,Güney Kore, AB. olarak ilk beş devam etmektedir. Ancak Asya ülkelerine bakıldığında Ar-Ge’lerinin, harcama payı bazında 2015 sene sonu itibariyle birinci sıraya yükseldikleri görülmüştür. Bu da Ar-Ge’nin,ülkelerin büyüme hızı ve ekonomik gelişimi çerçevesinde önemli bir katalizör olduğunun açık bir göstergesidir. Ülkelerinin Ar-Ge’ye bu kadar önem vermesi ve harcamaları olunca şirketlerinin de bu konu hakkında yatırım yapmaları ve gelişmeleri de doğaldır.

Küresel ticarette sürdürülebilir rekabet avantajı yakalamak isteyen şirketler, dev Ar-Ge yatırımlarını devreye alarak “ inovatif katma değer zincirleri” oluşturmaktalar. Öncü firmalar sektörlerin, sektörlerde ülke ekonomilerinin katalizörü niteliğindedir. Bugün ileri teknoloji üreten küresel ekonomi odaklarının, her coğrafyada yüksek bir Pazar payına sahip olduğunu görmekteyiz. Bu şirketlerin başarısının ardında ise güçlü bir Ar-Ge yapılanması yer alıyor. Dolayısıyla bu inovasyon bilincinin tüm sektörlere aşılanması çok önemlidir. Bu noktada özel şirketlerin önde olanları, son yıllarda değerli ve köklü atılımlar gerçekleştirdiler. Temennimiz bunun giderek artması ve hemen her şirketin gelişimi için Ar-Ge merkezlerini kurmalarıdır. Bu bakımdan, Ar-Ge merkezi belgesine sahip işletmelerin mevcudunun artması için önümüzde halen kat edilmesi gereken kayda değer bir mesafe bulunmaktadır.

Ar-Ge'sini önemseyen ve kuran şirketler, yeniliğe endekslenmiş, yüksek katma değer kazandırmaya aday teknolojilerin geliştirmesi ve şirketine kazanç sağlaması misyonuyla çalışmalarını sürdürmektedirler.Geliştirdikleri ileri teknolojileri uygulayarak,şirket markası altında sektöründe lider ve küresel rol alma hedeflerine Ar-Ge’lerine yaptıkları yatırım oranında ulaşmaktadırlar.Şirketlerin Ar-Ge’leri Dijital dönüşüm, pazarlama, hizmet, üretim gibi süreçleri, iş modelleri ve kurumsal yapıları için gerekli olan geliştirme projelerini tetiklemekte ve geleceğe hazırlamaktadır.

Geç kalmadınız. Şayet kurmamışsanız gecikmeden Ar-Ge merkezinizi kurun, bilimsel ve sistematik çalışınız. Küresel rekabette ve hızlı yükselişlerde geride kalmayınız, dağılmayınız ve erimeyiniz.


İlhan TANRIYAR / Proje ve Yönetim Danışmanı
www.ilhantanriyar.com